#kent tarımı
Explore tagged Tumblr posts
Text
Dikey kent tarımı yatırımlarına bölgesel teşvikler verilmeye başladı. Her yerde tarımsal üretim yapılmasına imkan veren dikey kent tarımı uygulamaları bir de devlet desteği verilmesiyle bir kat daha avantajlı hale geldi. Yeni iş fırsatını yatırım teşviklerinde yararlanarak yapmak için detayları mutlaka inceleyin.
2 notes
·
View notes
Text
Eylül ayında 81 ilde topyekûn planlı üretime geçiyoruz
Eylül ayında 81 ilde topyekûn planlı üretime geçiyoruz
#AileIşletmeleri, #DökmeZeytinyağıYasağı, #EtVeSütÜrünleri, #GıdaArzGüvenliği, #GlobalTarımTrendleri, #HayvancılıkDestekleri, #HububatÜretimi, #KentTarımı, #OrganizeTarımBölgeleri, #PlanlıTarımÜretimi, #StratejikTarımÜrünleri, #SuÜrünleri, #SuVerimliliği, #SulamaProjeleri, #Tarım, #TarımBakanlığı, #TarımIhracatı, #TarımSayımı, #TarımVeOrmanBakanıİbrahimYumaklı, #TarımVeOrmanBakanlığı, #TarımsalDestekProgramları, #TarımsalSuluma, #TohumKalitesi, #TohumculukPolitikaları, #TürkiyeTarımPolitikaları, #UluslararasıTarımIlişkileri, #YeniTarımNormalleri https://is.gd/BVN0Bo https://www.tibbivearomatikbitkiler.com/manset/eylul-ayinda-81-ilde-topyekun-planli-uretime-geciyoruz/
Eylül ayında 81 ilde topyekûn planlı üretime geçiyoruz. Tüm dünyada yeni normal algısının değiştiğini ve tarıma da dünyadaki gelişmelerden farklı bir perspektiften bakılamayacağının altını çizen Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “İklim değişikliği, göçler, savaşlar, nüfus artışı hayatımızın tam göbeğinde. Bunlar bizim yeni normallerimiz. Bunları erteleyemeyiz de ıskalayamayız da…
Dolayısıyla bizim birinci önceliğimiz Türkiye’nin gıda arz güvenliğini sağlamak” dedi. Bakanlık olarak stratejik ürünlerde; bitkisel, hayvansal ve su ürünleri başlıklarında üretimi artırmak için harekete geçtiklerini anlatan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, verimli, kaliteli, sürdürülebilir bir üretim ve kayıtlılığı sağlayacak “planlı üretim” programını Eylül 2024’te 81 ilde topyekun hayata geçirmek hedefiyle çalıştıklarını anlattı.
Bakan İbrahim Yumaklı, “Hububat ve yağlı tohumlar, et ve süt ürünleri ve su ürünleri stratejik ürün kapsamında ama tüm Türkiye’de bakanlık teşkilatımız çalışıyor. Belki stratejik ürün değil ama Türkiye çapında sürükleyici bir ürün çıkarsa onu da dahil edebiliriz” bilgisini verdi.
Altyapı hazır, eğitim süreci başladı
Türkiye’de tarımsal üretim yelpazesinin çok geniş olduğunu vurgulayan Bakan Yumaklı, şunları söyledi: “Bu nedenle mevzuat çıkarıp hemen ‘planlı üretime geçiyorum’ demek kolay olmuyor. Süreç ve zaman gerektiriyor. Stratejik ürünlerden başlayarak bunların nerede, ne kadar üretileceğini planlamak, cesaretlendirecek ya da yönlendirecek mekanizmaları devreye sokmak gerekiyor.
Sistem oturdukça halkayı genişletebilirsiniz. Biz de önce yasal alt yapıyı hazırladık. Bütün illerde tarımsal üretim planlama ekipleri kurduk. Bunların içerisinde üreticiler, üretici temsilcileri, ticaret odaları, bakanlık çalışanlarımız var. Şimdi çok yoğun bir şekilde mart sonuna kadar kendi teşkilatımızı eğitiyoruz. Çünkü sadece bir yasal düzenleme çıkartıp ‘bunu uygulayın’ diyemezsiniz. Nasıl olacağını anlatmanız gerekir. Şu anda yoğun bir şekilde kendi teşkilatımızı eğitiyoruz.”
Destek programları 3 yıllık olacak
Tarımsal destek programlarının da planlı üretimi destekleyecek şekilde yeniden yapılandırıldığını bildiren Bakan Yumaklı, desteklerin temel, yönlendirici, verimlilik ve diğer destekler şeklinde 4 ana başlıkta olacağını aktardı.
Üretim planlaması yapılırken su ve sulama kaynakları dahil o bölge ile ilgili tüm kriterlerin önceden belirleneceğini dile getiren İbrahim Yumaklı, desteklerin de belirlenen kriterlerdeki kat sayılara göre verileceğini anlattı. Üretim planlamasına dahil olmayan ürünlerin ekilmesi durumunda o kat sayıya tekamül eden desteği alınamadığına dikkat çeken Bakan Yumaklı, planlamaların 3’er yıllık yapılacağını, dolayısıyla desteklerin de ortaya konulan kriterlerle 3 yıllık olarak açıklanacağını belirtti.
Aile ve ari işletmelere destekte yüksek puan
Tarımsal desteklerdeki gibi hayvancılık ve hayvansal üretim desteklerinin de kriterlere bağlandığını kaydeden Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Özellikle hastalıklardan doğan ekonomik kayıpları engelleyip verimliliği artırmak istiyoruz.
Nüfus artışına göre üretimi artırmamız lazım. Bitkisel üretim de hayvansal üretim de aslında yaratılıştan gelen bir doğum hadisesi gibi. Doğum zamanı beklemek, beklerken de buna uygun hazırlıkları yapmak gerekir” yorumunu yaptı. Bu amaçla hayvan hareketleri kontrol noktaları oluşturmaya başladıklarını aktaran Yumaklı, ilkini Erzurum’da açtıkları yol kontrol noktasını 7’ye çıkaracaklarını açıkladı. Bakan, böylece hayvansal hastalıkların yayılmasının önüne geçileceğini söyledi.
Türkiye’de hastalıktan ari işletme sayısını çoğaltmak için destek paketlerini artırdıklarını ileten Bakan Yumaklı, “Yeni destek paketimizde buna yönelen işletmelere öncelik vereceğiz. Onlara daha yüksek puan vereceğiz. Aile işletmelerini de önemsiyoruz. Eğer aile işletmesi iseniz kriterde bir puan artınız var. Eğer kadınsanız ekstra bir puanınız var. Hem kadın, hem gençseniz ekstra bir puanınız daha var” dedi.
Tarım sayımı 2026’da tamamlanacak
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile imzalanan protokolle Türkiye’nin tarım sayımını yapacaklarını hatırlattığımızda ise Bakan Yumaklı, şu açıklamaları yaptı: “Bizim verilerimiz zaten var ama bu tarım sayımı sağlamasını yapacak. Nüfus sayımı gibi olacak.
Tarım arazileri, hayvan sayıları gibi doğrulanan verilerle Türkiye’nin tarımsal üretim potansiyeli ortaya çıkarılacak. Sonrasında da üretim sürdürülebilirlik, verimlilik, kalite, kayıtlılık ve sektöre yatırım diye bu 5 ana başlığın üzerine oturtulacak.” Bakan Yumaklı, tarım sayımının 2026’da tamamlanacağını da açıkladı.
Ele��tiriler de alan et ve sığır ithalatına yönelik düzenlemeye de açıklık getiren Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, “Özel sektör yaptığı zaman kendine göre bir planı oluyor. Yani izin alıyor, istediği zaman getiriyor” dedi ve şöyle devam etti: “Bekleme süresini de eklenince bir anda ülkede fiyatlar ya çok dibe vuruyor ya yukarı çıkıyor. Biz de ‘planlamayı biz yapacağız. Talebi olanlar bize gelecek, bildirecek ve hiç aracı kullanmadan sadece Et ve Süt Kurumu bunu yapacak�� dedik. Neye ihtiyaç var talep toplayıp ithalatı Et ve Süt Kurumu yapacak. Şu an talep toplama aşamasındayız. Süreç devam ediyor.”
Talebi planlayıp üreticiyi koruyacağız
İthalata yönelik gelen talepleri alıp, aylık planlamalarla düzenli ve regüle bir piyasa oluşmasını sağlayacaklarını aktaran Bakan Yumaklı, “Burada en önemli konu içerdeki üreticiyi zarar ettirmeyecek planlamayı yapmak. Buna dikkat ederek Et ve Süt Kurumu regülasyon görevini de bu anlamda yerine getirecek.
Ben söylenenlerle ilgilenmiyorum, ülkede hayvansal üretim yapanlar zarar etmesin ona bakıyorum. Eğer ihtiyaç varsa bunun planlamasını biz üstleniyoruz. Belki bize 100 tane gelecek denilecek. Biz bakacağız belki 100’e gerek yok 20 yeter deyip dağıtımı yapacağız. Yani piyasayı regüle etmek için tek elden yönetim işini yürüteceğiz” açıklamasını yaptı.
Organize tarım bölgeleriyle daha güçlü tarım
Geçen yıl başlattıkları ‘kent tarımı’ projesinde gelinen noktayı da değerlendiren Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, “Kentlerin çeperlerinde oluşturulan tarım alanlarıyla o kentin ihtiyacı karşılanacak, yerinde istihdam da sağlanacak. Kent tarımının ikinci ayağı organize tarım bölgeleri.
Bununla ilgili geçen yıl 41 ilde 60 Organize Tarım Bölgesi (OTB) yer belirlendi. Bunların 39’una Bakanlığımız tarafından tüzel kişilik kazandırıldı. Aydın ve Denizli’deki OTB’ler üretime geçti. Diğerlerinin çalışmaları devam ediyor. Bunlardan bazıları jeotermal enerji kullanılarak tarımsal üretim yapılacak. Dünyanın en büyük organize tarım bölgesi şu anda Gönen’de yapılıyor. Buralara çok yoğun ilgi var.
Bunların hepsi büyük şehirlere mümkün olduğu kadar yakın. Bu hem aradaki taşıma maliyetlerini, hem fire maliyetlerini azaltacak, ürün daha taze gelecek. Bunların üzerine yoğunlaştık. Onları hem tohum hem de yönlendirme anlamında destekliyoruz. Tarımsal üretimimizi arttırıp içerideki ihtiyacı giderip fazlasını da ihraç etmek istiyoruz. İşte organize tarım bölgeleri tam da bunu yapacak. Örneğin yüzde 30’unu içeri verecek, yüzde 70’ini ihraç edecek” diye konuştu.
Bu yıl 527 sulama tesisi yapılacak
Yeni normallere göre tohumdan başlayarak bütün üretim süreçlerinin planlaması gerektiğini yineleyen Bakan Yumaklı, şunları anlattı: “Sulama yatırımları da b planlar içinde önemli bir yerde. Bu yıl 527 sulama tesisi yapacağız. Çünkü Türkiye artık 112 milyar metreküplük bir suyu tutuyor. Sulama projelerini de tamamlayarak artık kurak alanları, sulak alanlar haline çevirip buğdaydan bir dekarda 200 kg alacağına 800-bin kg almaya getirmemiz gerekir. Bu da ancak sulama projeleriyle olur.”
Basınçlı sulamada %50 hibe desteği
Bakanlık olarak gittikçe kıtlaşan su kaynaklarının bilinçli kullanımına dönük çalışmalar yaptıklarını anlatan İbrahim Yumaklı, şöyle devam etti: “Tarım en çok su kullanılan alan. Dolayısıyla su verimliliğine en çok dikkat etmesi gereken sektör.
Bizim sulama projelerimizin hiç birisi açık sulama sistemleri değil. Kapalı devre basınçlı sulama sistemleri ve toplamın yüzde 33’üne ulaştık. Bunu ne kadar arttırırsak su kaybını o kadar azaltmış olacağız. Aynı şekilde de o sulama sistemlerini alıp kendi tarlasını sulayacak olanlar da basınçlı sulama sistemlerini kullanırsa Bakanlık olarak onlara yüzde 50 hibe desteği veriyoruz.
Yani 100 liraysa maliyetin 50 lirasını biz vereceğiz.” Şehirlerde su kaybını önlemek için belediyeler arasında ‘su kardeşliği’ projesini başlattıklarını aktaran Yumaklı, iyi uygulamaların diğer kentlere de örnek olması için çalıştıklarını ifade etti. Bakan Yumaklı, sanayi tarafında da su verimliliği çalışmaları için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile ortak çalışmalar yürüttüklerini aktardı.
Katma değer için dökme zeytinyağı ihracatı yasaklandı
Dökme zeytinyağı ihracatına getirilen yasaklara yönelik eleştirileri de değerlendiren Bakan Yumaklı, “Kuraklık nedeniyle İtalya, İspanya gibi ülkelerde geçen yıl zeytinyağı üretimi yüzde 60-70’lere varan oranda daraldı. Biz bunu önceden tespit ettik ve zeytinyağı fiyatlarının yükseleceğini belirledik. Nitekim öyle oldu.
Fiyat, 3-4 eurolardan 8-10 eurolara çıktı. Bizden dökme zeytinyağı alan yurtdışındaki alıcı, ülkesinde kendi etiketini basarak şişeledi. Yani bizden alıyor pazarını da kaybetmiyor. Biz dökme zeytinyağını 3 dolara satıyoruz. Onlar şişeleyip 8.5- 9 euroya satıyor. Biz de ‘elimizdeki stoklardan zeytinyağı ihracatı yapabiliriz ama kendi markamızla’ dedik. Yani katma değerli satışa yasak yok” dedi.
31 milyar dolarlık ihracat hedefi
Üretimin yeterli derecede olmasının sadece bugünün değil gelecekte de sürdürülebilir bir şekilde sağlanmasının kritik olduğuna dikkat çeken Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, “Üretimi artırmanın diğer bir kastı da ihracat yapıp ülkeye döviz kazandırmak. Geçen sene 30 milyar dolarlık ihracatımız var. Bu sene 31 milyar dolar civarında olacağını tahmin ediyoruz. Dolayısıyla bu kadar da güçlü bir tarım sektörümüz var” dedi.
Tüm dünyada çalışmaların yeni normallere göre şekillendiğini ifade eden Bakan Yumaklı’ya göre, ülkelerin bazı konularda aldıkları tedbirlerin nasıl etkileyeceğini tespit edip ona göre pozisyon almak gerekiyor. Bakanlık bünyesine bu amaçla Gıda Arz Güvenliği Dairesi kurulduğunu hatırlatan Bakan, böylece dünya pazarında yaşanacak olası ticari değişimleri önceden tespit edebildiklerini söyledi.
Tohum sorunumuz yok, 97 ülkeye ihraç ediyoruz
Türkiye’de ata tohumunun yasaklandığı yönündeki eleştirileri yersiz bulan Bakan İbrahim Yumaklı, Bakanlık olarak tohum kalitesi ve iyileştirme yönünde çalıştıklarını söyledi.
Geçmişten gelen her tohumun ata tohumu olmadığına da işaret eden Bakan, “O tohumun belki toprağa olumsuz bir etkisi var. Belki bugünün şartlarında bir hastalık taşıyor. Dolayısıyla onları bunların uzunca bir inceleme, araştırma ve deneme süreçleri var. Bütün sonuçlar ortaya konulduktan sonra ‘evet bu ata tohumu’ denir tescillenip tohum bankasına kaydedilir” dedi.
Türkiye’nin tohumla ilgili hiçbir sorunu olmadığını söyleyen Bakan Yumaklı, şu bilgileri verdi: “Dünyanın 97 ülkesine tohum ihraç ediyoruz. 100 birim ithal ediyorsak 137 birim ihraç ediyoruz. Türkiye olarak artık uluslararası literatürde tohum üreticisi bir ülke olarak adlandırılıyoruz.”
Kaynak : Nurdoğan ARSLAN ERGÜN / Dünya Gazatesi
#aile işletmeleri#dökme zeytinyağı yasağı#et ve süt ürünleri#gıda arz güvenliği#global tarım trendleri#hayvancılık destekleri#hububat üretimi#kent tarımı#organize tarım bölgeleri#planlı tarım üretimi#stratejik tarım ürünleri#su ürünleri#su verimliliği#sulama projeleri#tarım#tarım bakanlığı#tarım ihracatı#tarım sayımı#Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı#Tarım ve Orman Bakanlığı#tarımsal destek programları#tarımsal suluma#tohum kalitesi#tohumculuk politikaları#Türkiye tarım politikaları#uluslararası tarım ilişkileri#yeni tarım normalleri
0 notes
Text
Başkan Bozbey: “Planlı bir Bursa için yeni bir sayfa açıyoruz”
https://pazaryerigundem.com/haber/186646/baskan-bozbey-planli-bir-bursa-icin-yeni-bir-sayfa-aciyoruz/
Başkan Bozbey: “Planlı bir Bursa için yeni bir sayfa açıyoruz”
Tarımdan sanayiye, turizmden kalkınmaya, sosyoekonomik dengeden kent kimliğinin ortaya çıkarılmasına kadar Bursa’nın gelecek vizyonu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey öncülüğünde kurulan Bursa Planlama Ajansı’nın katılımcı ve bilimsel bir akılla, veriye dayalı olarak yapacağı çalışmalarla belirlenecek. Akademik oda temsilcileri ve bilim insanlarından oluşan Bursa Planlama Ajansı Danışma Kurulu, ilk toplantısını gerçekleştirdi.
BURSA (İGFA) – 2050 vizyonlu 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planları ile şekillenecek “Kent Anayasası”nın oluşturulması, kentli hakları ile kent kimliğinin ortaya koyulması, sürdürülebilir kentleşme ve yaşanabilir ‘Yeşil Bursa’ hedefiyle, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey öncülüğünde kurulan Bursa Planlama Ajansı, Bursa’nın geleceği için yeni bir sayfa açıyor.
BURSA PLANLAMA AJANSI DANIŞMA KURULU’NDAN İLK TOPLANTI Bilimsel ve veriye dayalı çalışmalar yürüterek kentin gelecek vizyonuna uygun politikaların belirlenmesine katkı sağlamak hedefiyle oluşturulan Bursa Planlama Ajansı Danışma Kurulu, ilk toplantısını Başkan Bozbey’in de katılımı ile Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. Başkanlığını aynı zamanda Halk Sağlığı Uzmanı olan CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın yürüteceği akademik kurulun ilk toplantısında, Başkan Bozbey ve Prof. Pala’nın yanı sıra kentteki akademik odaların ve üniversitelerin temsilcileri yer aldı. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç Dr. Ergül Halisçelik, Genel Sekreter Yardımcıları Mehmet Yıldız ve Mehmet Tözün Bingöl’ün de katıldığı ilk toplantıda, ‘Çevre Düzeni Planları’na ilişkin bugüne kadar yapılanlar ele alındı.
“PLANLI VE HUZURLU BİR BURSA İÇİN ‘ARTIK ZAMANI’ DİYOR VE SÜRECİ BAŞLATIYORUZ” Bursa’nın geleceğiyle ilgili yeni bir sayfa açtıklarını ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir kent aktarmak istediklerini söyledi. Bursa’nın geçmişte planlama süreçlerinin iyi yönetilemediğine dikkat çeken Başkan Bozbey, “Bursa, sadece Türkiye’nin değil dünyanın en önemli kentlerinden bir tanesi. Ancak planlama süreçlerini iyi yönetememiş maalesef. Bursa’nın mevcut halini oluşturmuş bir geçmişimiz var. Ama şimdi yeni bir sayfa açıyoruz. Bu sayfayla birlikte Bursa, Bursa çevresi ve Marmara Bölgesi’yle bütüncül bir anlayışı ortaya koyup planlama ajansımızla birlikte Bursa’da yaşayan herkesin gelecekle ilgili hem güvenli bir kentte, hem huzurlu bir kentte, hem de yeşil bir kentte çocuklarıyla, sevdikleriyle, mutlu, huzurlu olabilecek nitelikte bir planlama devresine bugün itibariyle başlıyoruz. Bursalılara da zaten sözümüz vardı. Yeşil, yemyeşil bir Bursa’yı hayal ediyoruz. İnsanların güvenle bir yerden bir yere ulaştığı, aynı zamanda sağlıklı bir yapıda olan kentte oturmaları gerektiğine inanıyoruz ve bunu da istiyoruz. Şimdi artık tam zamanı diyor ve süreci başlatıyoruz” ifadelerini kullandı.
“BURSA, GELECEĞE GÜVENLE BAKAN BİR KENT OLACAK” Bursa Planlama Ajansı’nın bilimsel verilerle kentin geleceğini şekillendireceğinin altını çizen Başkan Mustafa Bozbey, “1/100000’lik Çevre Düzeni Planı’nı toplumun tüm kesimlerini karşılayacak şekilde katılımcı bir anlayışla ortaya koyacağız. Aynı zamanda akademik kurulumuz da sürekli olarak planlama ajansına destek verecek. Onların önerileriyle de Bursa’nın geleceği şekillendirilecek. Tüm planlama süreçlerinde akademik kurulun yer almasıyla birlikte gerçekten gelecek vizyonunu en önemli şekilde ortaya koyan, tarımı düşünen, sanayimizi düşünen, toprağı düşünen, dağımızı, denizimizi düşünen, bunları bütünleştiren, geçmişimizi de yine ortaya çıkaran ama geleceğimizi şekillendiren bir anlayışı ortaya koyan bir akademik kurulumuz olacak. Bununla birlikte gerçekten Bursa geleceğe güvenle bakan bir kent olacak” dedi.
“YERELDE PLANLAMA YAPMANIN ÖNEMİ DAHA DA ÖN PLANA ÇIKMAYA BAŞLADI” Danışma Kurulunun Başkanlığını yürüten CHP Bursa Milletvekili ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa Planlama Ajansı Danışma Kurulu’nun karar vericilere verilere dayalı olarak rapor ve öneriler sunacağını vurguladı. Prof. Dr. Pala, “Sayın Mustafa Bozbey’in liderliğinde Bursa’da bir planlama ajansı kuruldu. Devlet Planlama Teşkilatı’nın kapatılması, ardından açılan Kalkınma Bakanlığı’nın da kapanmasıyla yerel planlama yapmanın önemi daha da ön plana çıkmaya başladı ve Bursa’da da bir Bursa Planlama Ajansı kuruldu. Bugün Bursa Planlama Ajansı Danışma Kurulunun ilk toplantısını gerçekleştireceğiz. Ekim ayının ilk haftasında da daha kapsamlı bir toplantıyla toplumun karşısına çıkacağız” ifadelerini kullandı.
BİLİMSEL VE VERİYE DAYALI ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLECEK Akademik meslek odalarının temsilcileri ve bilim insanlarından oluşan Bursa Planlama Ajansı Danışma Kurulu’nun temel olarak üç ana hedef üzerinden yürüdüğünü belirten Prof. Dr. Pala, “İlk hedefimiz veriye dayalı olarak Bursa’da bir durum saptama raporu çıkarmak. Çünkü şu anda veriler yetersiz ve Bursa’nın örneğin sosyoekonomik eşitsizliklerinin mahallelere göre coğrafi dağılımını bilebilecek durumda değiliz. İlk bunu yapacağız. İkinci olarak nasıl bir Bursa hayalimiz olduğunu ortaya koyacağız, 17 ilçeyle birlikte. Üçüncü olarak da durumu saptayıp hayalimizi ortaya koyduktan sonra o hayale nasıl ulaşabileceğimiz konusundaki çalışmaları yürüteceğiz. Planlamalar yapacağız ve uygulayıcılara önerilerimizi sunacağız. Bu anlamda bugün, bunun önemli bir adımı. Bursa Çevre Düzeni Planı’na ilişkin bugüne kadar ne yaptıklarımızı da Danışma Kurulu üyeleriyle paylaşacağız. Bunun içerisinde önümüzdeki toplantılarda Bursa 2050 vizyonu da yer alacak. Dolayısıyla Bursa’da her ilçede yaşayan yurttaş gelecek yıllarda kendisinin çocuklarının ve torunlarının nasıl bir Bursa’da yaşamak istediğine ilişkin hayallerini ortaya koyacak. Biz bunları gerçekleştirmek için uğraş içerisinde olacağız” dedi.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Aile emeği ile kendi toprağı üzerinde tarım yapan üreticilere köylü diyoruz. Piyasa için üretim yapan köylülük küçük meta üretimi yapıyor. Bundan dolayı köylü kapitalizm tarafından kuşatılıyor, sermayenin öğeleri tarafından sıkıştırılıyor ve toprak giderek metalaşıyor. Bundan dolayı köylülük sorunu sosyalist devrimin çıkarlarına bağlanıyor. Köylülük kendi emeğini kullanmasına rağmen üretim araçlarına sahip yoksul nüfusu içinde barındırıyor. Proletarya diktatörlüğü sürecinde tarımı dönüştürürsünüz. Köylülük komünizme geçilecek mücadelenin ilk aşamalarında ortadan kaldırılacaktır. Toprak kapitalizmin doğumunda ve gelişiminde üretim araçlarının mülkiyeti konusunun kilit noktalarındandır. Tarımda sermaye traktör, biçer döver ve iş makineleri, sulama kanalları, tohumculuk ve suni gübrelemedir. Ama her şeyden önce tarımda sermaye ücretli emek sömürüsüdür. Yani sosyalizmde toprağın değil, tarımın kamulaştırılması ya da kolektivizasyonu gereklidir. Dolayısıyla tüm sınıfları kaldıracak olan komünizmin ilk evrelerinde köylülük de ortadan kaldırılacaktır. Köylülüğün kır proletaryasına ya da kolektif çiftçilere dönüşümü kır ve kent arasındaki ayrımları ortadan kaldırmanın koşullarındandır.
Köylünün toprak talebi mülkiyetçiliğe indirgenemez. Tarımda büyük toprak sahipleri ve topraksız köylü arasındaki kendi emeğiyle çalışan küçük toprak sahibi bir kitle vardır. Bu köylülerin toprağa tutunması üretim sürecine ve işlerine tutunmaları anlamına gelir. Bu bağlamda borçlandırılarak ve makineleşen tarımın rekabetine dayanamayarak toprağını kaybetme aşamasına gelen köylülerin devrimcileşeceği açıktır. Proletarya diktatörlüğünün bir işçi-köylü ittifakı içinde ortaya çıkıp çıkmayacağı da bütün bunların toplam dengesi üzerinden anlaşılacaktır.
0 notes
Text
Ağbaba; Malatya’yı Yeniden Ayağa Kaldıracağız
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Allah bize nasip ederse herkes bilsin ki çok kısa sürede Malatya’yı, kent merkezini ayağa kaldıracağız” dedi.
Milletvekili Ağbaba, bir iş insanının desteğiyle Yeşilyurt ilçesine bağlı Konak (Banazı) Mahallesi’nde kurulan 10 konteyner işyerini esnafa teslim etti. Konak Mahallesi’nde depremden etkilenen esnaf, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’dan konteyner işyeri istedi. İş insanları ile görüşen Ağbaba, bir iş insanının desteğiyle Malatya’ya getirilen konteyner işyerlerinin anahtarlarını depremden etkilenen esnafa teslim etti. “BÖYLE BİR YAZIM HATASI OLABİLİR Mİ?” Milletvekili Ağbaba, burada yaptığı konuşmada, “Malatya büyük bir deprem yaşadı ama Türkiye kamuoyuna sanki bu kent deprem yaşamamış gibi yansıdı. 2,5 aydan beri mücadele ediyorum. Malatya’nın nasıl yıkıldığını, şehir merkezinin yok olduğunu, Doğanşehir ilçemizin ve mahallelerinin, Çırmıhtı’nın, Barguzu’nun, Gündüzbey’in ve Banazı’nın nasıl yok olduğunu Türkiye’ye anlatmaya çalışıyorum. Çıktığım bütün televizyon programlarında ifade ettim. Maalesef AFAD, Malatya’yı hafif hasarlı illerin başında gösterdi. Tepkiler üzerine “yazım hatası” denildi. Malatya ile ilgili yazım hatası yapanların Malatyalıların deyimiyle gözü kör olsun. Böyle bir yazım hatası olabilir mi? Sonra TRT bir video hazırladı, orada da Malatya yok” dedi. “MALATYA TERK EDİLECEK BİR ŞEHİR DEĞİL” “Malatya’nın derdini biliyoruz” ifadesini kullanan Ağbaba, sözlerini şöyle sürdürdü: “Malatya’yı adım adım gezerek, köy köy mahalle mahalle ziyaret ederek biliyoruz. Malatya’nın ayağa kalkması gerekiyor. Malatya terk edilecek bir şehir değil. Malatya, Türkiye’nin en güzel şehri. Hem tarımı hem ticareti hem de güzel insanları var, o yüzden Malatya’yı terk etmemek lazım. Tek edenlere de ‘bir an önce şehrinize dönün’ diyoruz. Malatya nasıl ayağa kalkacak? Esnaf ayağa kalkarsa Malatya ayağa kalkacak. Esnaf ayağa kalkarsa Malatya canlanacak. Esnaf canlanmadığı, işyerini açmadığı ve göç ettiği sürece Malatya’nın ayağa kalkması mümkün değil.” “MALATYA VE İLÇELERİNİ AYAĞA KALDIRMAYA ÇALIŞIYORUZ” Ağbaba, iş insanı Cenk Polat'ında katkılarıyla esnaf konteynerlerini Banazı’ya getirdiklerini kaydederek, “Konteynerleri Banazı esnafına teslim ediyoruz. Önümüzdeki günlerde Çırmıhtı’ya, Gündüzbey’e ve Malatya merkeze de imkanlarımız ölçüsünde işyerleri dağıtacağız. Malatya’yı hep beraber ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Malatya’nın ilçelerini ve mahallelerini ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Şunu bilin ki; Malatya’da hiç kimsenin sesi çıkmazken gece gündüz çalışarak, uyumadan, bazen bir enkazın önündeki ateşin başında şehrin sorunlarını dinliyoruz, dinlemeye de devam ediyoruz. Elinizi vicdanınıza koyun; biz olmazsak Malatya’nın sesini kimse duymayacaktı. Akpınar, Niyazi Mısri, Turgut Temelli, Şire Pazarı, Bakırcılar Pazarı, Kasap Pazarı ve Akpınar Meydanı’nın yerinde dönüşmesi gerektiğini savunuyoruz. Allah bize nasip ederse herkes bilsin ki çok kısa sürede Malatya’yı, kent merkezini ayağa kaldıracağız” diye konuştu. Vatandaşlara bir ricada da bulunan Ağbaba, “Beni buradan boynu bükük göndermeyin. Beni tek başıma göndermeyin. Arkadaşlarımla birlikte Ankara’ya gönderin ki daha güçlü gidelim ve daha çok hizmet verelim” dedi. Read the full article
0 notes
Text
"TarımCebimde" Uygulaması Güncellendi
Tarım ve Orman Bakanlığının, tarımsal üretimle ilgili iş ve işlemlerin, cep telefonu üzerinden tek tuşla yapılabilmesine imkan sağlayan “TarımCebimde” mobil uygulamasına “Balıkçılık”, “Evcil Hayvanlar” ve “Kent Tarımı” modülleri de eklendi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin 2 Ocak 2023’te tanıtımını yaptığı “TarımCebimde 1.0” mobil uygulaması ve…
View On WordPress
0 notes
Text
Okan Müderrisoğlu yazdı: 2023 seçimlerinin ön analiz raporu...
Okan Müderrisoğlu yazdı: 2023 seçimlerinin ön analiz raporu…
GIDA GÜVENLİĞİ: “BULUNABİLİRLİK” Dün, Tarım ve Orman Bakanı Sn. Vahit Kirişçi’nin yıllık değerlendirme toplantısında idik. Bakanlığın kapsama alanındaki konular öylesine fazla ki… Kuraklık riski, barajların doluluğu, tarımsal destekleme, bitkisel üretim, kent tarımı, tarımda dijitalleşme, gelir koruma sigortası, genç ve kadın çiftçilerin teşviki, et ve süt fiyatları, tahıl koridoru, Orman Genel…
View On WordPress
0 notes
Text
Nilüfer’de çiftçilere budama eğitimi
Nilüfer’de çiftçilere budama eğitimi
Nilüfer Belediyesi çiftçilere budama teknikleriyle ilgili eğitim düzenledi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Dr. Cihangir Korkmaz, çiftçilere genel budama tekniklerini ve budamada yapılan hataları anlattı. Nilüfer Belediyesi kırsalda bulunan çiftçilere ve kent içinde bahçe ve balkon tarımı ile uğraşan vatandaşlara verdiği eğitimleri sürdürüyor. Nilüfer Belediyesi, Ziraat Mühendisleri Odası…
View On WordPress
0 notes
Text
Nilüfer’de çiftçilere budama eğitimi
Nilüfer’de çiftçilere budama eğitimi
Nilüfer Belediyesi çiftçilere budama teknikleriyle ilgili eğitim düzenledi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Dr. Cihangir Korkmaz, çiftçilere genel budama tekniklerini ve budamada yapılan hataları anlattı. Nilüfer Belediyesi kırsalda bulunan çiftçilere ve kent içinde bahçe ve balkon tarımı ile uğraşan vatandaşlara verdiği eğitimleri sürdürüyor. Nilüfer Belediyesi, Ziraat Mühendisleri Odası…
View On WordPress
0 notes
Text
Nilüfer’de çiftçilere budama eğitimi
Nilüfer’de çiftçilere budama eğitimi
Nilüfer Belediyesi çiftçilere budama teknikleriyle ilgili eğitim düzenledi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Dr. Cihangir Korkmaz, çiftçilere genel budama tekniklerini ve budamada yapılan hataları anlattı. Nilüfer Belediyesi kırsalda bulunan çiftçilere ve kent içinde bahçe ve balkon tarımı ile uğraşan vatandaşlara verdiği eğitimleri sürdürüyor. Nilüfer Belediyesi, Ziraat Mühendisleri Odası…
View On WordPress
0 notes
Photo
Bir Sümer Atasözü Der ki; "Gümüşü ve altını olanlar, öküzü, koyunu ve arpası olanların kapısında bekler." Tarımı, Hayvancılığı İle Köylü Köyünde Gerek. Tarlayı, Hayvanı Satıp Kente İnip Bu Çağ Kırımında Köleye Köle, Açlık, Yoklukla Malamat Olmayın, Akıllı Olun! Suya Sahip ve Tarım Üreten Bu Çağın Kralıdır.. Hele Bir de Kendiniz Aracısız Pazara Sürüyorsanız İmparatorsunuz; ANT OLSUN 🤘 #ZekiYÜNCÜOĞLU ☣️ #KökTürüg_Manas 🌀 #KADİM_TÖRECİ_ÖZ_GELENEKÇİ_KÖKTUĞ_ATANMIŞLARI 🌀 https://www.instagram.com/p/CjQGFUdKqCN/?igshid=NGJjMDIxMWI=
0 notes
Text
KILIÇDAROĞLU’NDAN ELAZIĞ’A BAKAN SÖZÜ
Muhalefet partilerinin peş peşe Elazığ’a gelmesi şehirde siyaseti kızıştırdı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberinde yaklaşık 200 kişi Elazığ’a gelerek Elazığlılarla buluştu. Yoğun geçen Elazığ gündemi vatandaşlarla iç içe bir şekilde sürdü.
İBB tarafından Elazığ’da yaptırılan Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin temel atma töreni nedeniyle CHP Elazığ’a çıkarma yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet Elazığ’da Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin temel atma törenini gerçekleştirmesinin ardından haftalık grup toplantısını gerçekleştirdi. Elazığ’daki grup toplantısı yoğun katılım oldu. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay; “CHP Grup Toplantılarının 41. bilişimini Gakgoşlar diyarı bayrak ve vatan sevdalıların diyarında yapmaktayız. Salonun dışında da solonun içinden 10 kat kadar fazla kişi var.” İfadelerini kullanarak grup toplantısının açılışını yaptı. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay; “Gakgoşlar kışkırtmaya buradaki coşkusuyla en anlamlı desteği verdi. Elazığlılar bayrak sevdalıları temiz siyaset istiyor. Barış ve kardeşlik istiyor. Milletin sesini ben de kürsüye çağırıyorum” ifadelerini kullanarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıdaroğlu’nu kürsüye davet etti. KILIÇDAROĞLU “ELAZIĞLI OLMAK BİR AYRICALIK DİYE DÜŞÜNÜYORUM” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sahneye çıktığı esnada sözleri; “Elazığ seninle gurur duyuyor” sloganları ile kesildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Gençliğim Elazığ’da geçti Elazığlı olmak gururdur. Gençliğim Elazığ'da geçti o nedenle Elazığlı olmak bir ayrıcalık diye düşünüyorum. Güzel bir türküsü var 'Kar mı yağmış şu Harput'un başına, kurban olan taşına' diye. Elazığ'dan bahsederken gençlik yıllarıma giderken insan duygulanıyor, o güzelim Elazığ, o yıllar, anılar... Elazığ'ın ekmeğini yemiş suyunu içmiş bir kişi olarak bütün Elazığlılara yürekten teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı. KILIÇDAROĞLU “BU OKUL SADECE ELAZIĞ'DA DEĞİL TÜRKİYE’DE BİR İLKTİR” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Dertleri çözmek siyasetin görevidir. Bugün Elazığ’a yakışır bir okulun temeli atıldı. Bu okul sadece Elazığ'da değil Türkiye’de bir ilktir. Açıldığında da inşallah gelip kurdelesini keseceğiz. Bazıları korkularından okulun açılışına gelmedi ama Elazığlılar geldi. Her görüşten kişinin evlatları o okulda okuyacak biz siyaset yapmadık. O okulun birinci ayağıydı daha Elazığ’a iki okul kazandıracağız. Elazığ’a helal hoş olsun” şeklinde konuştu. KILIÇDAROĞLU “EN UCUZ MAZOTU BU ÜLKEDE ÇİFTÇİ KULLANACAK” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Elazığ bir tarım, sanayi, turizm aynı zamanda lojistik bir kent olma konusunda da önemli bir avantajı vardır. Elazığlı çiftçinin çok mutlu olmadığını, büyük sıkıntılar çektiğini biliyorum. Bütün çiftçilere verdiğim sözü buradaki çiftçiler içinde verdim. Size mazotu yatlar hangi fiyattan kullanıyorsa, size mazotu ÖTV'siz ve KDV'siz vereceğiz. En ucuz mazotu bu ülkede çiftçi kullanacak. Tefecilere dünyanın faizini veriyorlar. Diyorlar ya 'Biz faize karşıyız' buna inanmayın, hepsi hikaye. Bütçenin neredeyse yarısını o tefecilere ödüyorlar. Sizin oylarınızla iktidar olursak bir hafta içinde çiftçinin, esnafın aldıkları kredilerin faizlerini tak diye sileceğiz. Faizle mücadele böyle yapılır. Derdin mi var? Derdi çözmek Bay Kemal'in görevi olacak. 2003’te 28 bin 202 çiftçi ÇKS’ye kayıtlı iken bu 12 bine düştü. Çiftçinin alın teri verilmezse 85 milyon aç kalır. Bir tarım bakanı var Allah selamet versin, tarımı düzeltmek için Venezuela'ya gidiyor. Sen gel Elazığ'a. Buraya gelmez Venezuela'ya gider, hiç meraklanmayın Bay Kemal gelecektir.” ifadelerini kullandı. KILIÇDAROĞLU “VATANDAŞIN ’İNDEN FAZLASI BORÇ ÖDEMEKTE ZORLANIYOR” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Vatandaşın ’inden fazlası borç ödemekte zorlanıyor. Birileri sarayda oturur ama gerçeği görmez. Benim görevim onların sorunlarını çözmek değil, sade vatandaşın beklediği adaleti teslim etmektir. Siyaseti adalet üzerinde tahsis etmeliyiz. Siyaseti zenginleştirme aracından çıkarıp, halka hizmet aracına getireceğiz. Siyaseti temiz yapacağız. Elektriğe ile % 200 arasında zam yapıldı. Doğalgaza ise 0 zam yapıldı. Geçen günler de bir kadın kürsüye çıkıp haykırdı. Bir kadının haykırışı; Türkiye’nin haykırışıdır. Yatağa aç evladını yatıran kadının çektiği sıkıntıyı düşünün. Elektrik faturamı ödemedim. Elektriği kesilen insanların hali anlaşılsın istedim. Millet görmesin, duymasın diye gizleniyor. Esnafın dertlerini biliyorum. Avizeci, avizeleri yakamadığını biliyor. Esnafın da derdini biliyoruz. Geçen sene 3 milyon 49 hanenin elektriği kesikti. Bu yıl kaç hanenin elektriği kesik. Vekillerin istediği sorulara cevap vermeyenler, suç işliyor ” şeklinde konuştu. KILIÇDAROĞLU “SARAYIN TALİMATINA GÖRE KARAR İSTEMİYORUZ” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Adaletin olmadığı yerde hukuk ve insan hakları olmaz. Yüce yaradan kainatı adalet üzerine yarattı. Şimdi iktidarın önünde büyük bir engel var. Nasıl oldu da İBB’yi İmamoğlu kazandı. HSYK’dakilere sesleniyorum. Size söylenmeyen bir sözü siz nasıl kendi üzerinize alıyorsunuz? Bunu yapanların hakim değil, çete olduğunu belirttim. Bakanla ilgili sözü bize söylendi denilmekte. Ceza verecek hakim gelsin ve o kararı o versin deniliyor. Sarayın talimatına göre karar istemiyoruz. Hukukun üstünlüğü tanınmalı. Sultanın sofrasına oturan alimlerden hayır gelmez. Adalet ve liyakat soylu kavramlardır. İş ehline teslim edilmezse devlet çürür. EPDK bir karar aldı. GES’leri yapın, Güneş Enerjisini kullanın artanı da satarsınız ben de bunun parası öderim denildi. Bir baktık bir karar alındı. Fazla elektriği bana satacaksınız ve bunun parasını almayacaksınız denildi. Bunun adı sadece elektriğe çökme vergisidir. Bu olağanüstü koşuldadır bir savaş anında alınacak kararlardır. Devlet söz verdi mi sözünün arkasında durur. Bunların tamamına son vereceğiz” dedi. KILIÇDAROĞLU “DEVLET VE SİYASET VATANDAŞI DÜŞÜNMELİ” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “25 milyar çiftçiye, esnafa 6 milyar TL verildi. Kanuna göre 134 milyar TL vermesi gerekirdi. Bu çiftçinin alın terini çalmak demektir. Benim 5’li çetelerle işim yok. Devlet ve siyaset vatandaşı düşünmeli. Yetim malına el uzatanlara asla affetmeyeceğim” şeklinde konuştu. KILIÇDAROĞLU “DEPREM MAĞDURLARI PARALARINI DAHA MAKUL TAKSİTLE ÖDEMELİ” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Elazığ'da deprem oldu. Hepimiz koştuk geldik, yaraların sarılmasına yardım ettik. Deprem konutları da yapıldı. Başlangıç süresi 2 yıl. Bunu 5 yıla çıkarılması lazım. Sosyal devlet bu vatandaşların paralarını daha makul taksitlerle ödemesini öngörür.” Dedi. KILIÇDAROĞLU “PERTEK KÖPRÜSÜ YAPILMASI LAZIM” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Tunceli ile Elazığ arasında bir feribot var. Oraya güzel bir Pertek Köprüsü yapılması lazım. Pertek Köprüsü'nün önemi Elazığ'ın ciddi bir lojistik merkez olmasını sağlamaktır.” KILIÇDAROĞLU “ÇİFTÇİLERE GES KURDURACAĞIZ” Çiftçiler elektrik kullanıyorlar dünyanın parasını veriyorlar. Söz verdiler ovaları da susuz Elazığ’ın Allah’ın izni ile gelip, ovaları sulayacağız. Şanlıurfa başta olmak üzere çiftçilere GES kurduracağız. Elazığ’daki çiftçilerde GES kurarak enerjilerini sağlayacak. Üretici soyulup soğana çevrilmiş meraları ücretsiz yapacağız. Elektriklerini ücretsiz kullanacaklar, artanı satacaklar. Meralar var. Hayvancılara ücretsiz açılacak.” Dedi. KILIÇDAROĞLU “TURİZM SAYESİNDE ELAZIĞ DAHA ÇOK KAZANACAK” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Burası turizmin merkezi olacak bir kent. Turizm yatırımları yapılacak. Turizm sayesinde Elazığ daha çok kazanacak. Harput UNESCO Kalıcı Kültür Mirası kesin listesine aldıracağız. Bedelli askerliğin burada yapılmasını sağlayacağız. Bunlar orta direği ve esnafı bitirdi biz bunları güçlendireceğiz. Köy okulları kapatıldı. Tüm Türkiye'ye sözüm var. Nerede öğrenci varsa orada okul ve öğretmen de olacak. Taşımalı eğitim olmayacak. Ferhat ile Şirin buluşturulur gibi öğretmenle öğrenciyi buluşturacağız” dedi. KILIÇDAROĞLU “İKTİDAR OLDUĞUMUZDA O ÇİMENTO FABRİKASINI ŞEHRİN DIŞINA ÇIKARACAĞIZ” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Mevsimlik işçi yapan ailelerin bütün çocukları da eğitim olanaklardan faydalanacak ve insani olanaklarda yaşayacak. Belde belediyesi açılsın isteniyorsa bunu halk verecek sandıklarda. Benim öğrenciliğimde çimento fabrikası şehrin merkezindeydi, hala öyle. O zamanda şikayet olurdu bugünde şikayet oluyor. Kardeşim, kaldırın bunu. İktidar olduğumuzda o çimento fabrikasını şehrin dışına çıkaracağız.” dedi. KILIÇDAROĞLU “İKTİDAR OLDUĞUMUZDA ELAZIĞ’A BİR BAKAN VERECEĞİZ” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Elazığlıların bir özelliği var. Koşulsuz bir şekilde iktidar partisine destek verdiler. Son seçimde biz bir milletvekili çıkarttık. İktidara bu kadar destek veren Elazığ'a 20 yıldır tek bir bakanlık bile verilmedi. Elazığlıların da oyları ile iktidar olduğumuzda Elazığ’a bir bakan vereceğiz. Gençliğim Elazığ’da geçti. Şehir o zaman da çok güzeldi şimdi de çok güzel neresinde olursa olsun Elazığ’ın müziklerini biliriz. Bizi sevmeyebilirler ama biz huzur içinde yaşamak ve geleceğe güvenle bakmak istiyoruz. Herkesin kimliği şereftir. Herkesin inancı da benim başım üstündedir. Herkesin yaşam tarzına saygı duyacağız “ dedi. KILIÇDAROĞLU “ARTIK KAVGADAN BIKILMADI MI?” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Artık kavgadan bıkılmadı mı? Vatan ve bayrak bizim kırmızı çizgimiz. Birileri bize milliyetçilik dersi vermesin. Tank palet fabrikasını satanlara milliyetçilik dersi verin. Süleyman Şah Türbesi’ndeki bayrağı indirdin şimdi sen kimsin, milletçilik kim? O bayrak orada dalgalanacak gerçek milliyetçiyi öğreteceğiz. Askeri hastanesi olmayan tek ordu Türk ordusu. Eski Askeri Hastaneleri orduya tekrar teslim edilecek. Milliyetçilik dersi verenler Kıbrıs’ın beş dağlarına bakıp Bülent Ecevit ile Erbakan’ı görsünler” dedi. KILIÇDAROĞLU “ELAZIĞLILARIN KALBİNİ KIRDIK ONUN İÇİN ÜZÜLDÜM” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Dün akşam billboardlara bir şeyler asmışlar. Elazığlıların kalbini kırdık onun için üzüldüm. Çünkü Elazığlı her düşünceye saygı duyar. Birileri Elazığ’ı kışkırtmak için kendi düşüncelerini oralara astılar. 6 lider bir araya geleceğiz. 6 liderin tek hedefi var bu ülkeye; demokrasi, huzur ve adaleti getirmektir. Onlar ne derslerse desinler bizler inandığımız yoldan dönmeyiz ve bu ülkenin selameti için bir adım geri atmayacağız” dedi. Read the full article
0 notes
Text
Özgür Özel: "Nilüfer partimizin yüz akı belediyelerinden"
https://pazaryerigundem.com/haber/184861/ozgur-ozel-nilufer-partimizin-yuz-aki-belediyelerinden/
Özgür Özel: "Nilüfer partimizin yüz akı belediyelerinden"
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Nilüfer Belediyesi’ni ziyaret etti. Başkan Şadi Özdemir ile makamında görüşen Özel , “Nilüfer, partimizin markalaşmış, yüz akı belediyelerinden biridir” dedi.
BURSA (İGFA) – Bursa’ya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, seçimden sonra Nilüfer’e ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’i Halk Evi’nde ziyaret eden Özel, yerel seçimdeki başarı nedeniyle kutladı.
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir’in Nilüfer Belediyesi Halk Evi önünde karışladığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Nilüferliler’in coşkusuyla karşılaştı.
Ziyarette, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gökan Zeybek ve İlhan Uzgel, Parti Meclis üyesi Canan Taşer, CHP Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Prof. Dr. Kayıhan Pala, Hasan Öztürk, Milli Savunma eski Bakanı Turhan Tayan, CHP Bursa İl Başkan Nihat Yeşiltaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, ilçe belediye başkanları, başkan yardımcıları ve belediye meclis üyeleri yer aldı. Yoğun katılımın olduğu ziyarette Nilüfer Belediyesi’nin projeleri hakkında bilgi veren Başkan Şadi Özdemir, “Nilüfer hem bir kültür sanat şehri, hem de bir sanayi merkezi” dedi. Nilüfer’in yüzde 74’ünün mera ve orman alanından oluştuğunu ve hala korunabilir bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Özdemir, Bu yapıyı korumak için çalıştıklarını söyledi. Başkan Şadi Özdemir , “Özellikle tarım sektörünü yeniden canlandırmamız gerekiyor. Hasanağa enginarı ve Bursa siyah inciri gibi coğrafi işaretli ürünlerimiz var, ancak üretim giderek azalıyor. İnsanlar tarımda gelecek görmüyor. Tarımı yeniden canlandırmak için NİLKOOP ile birlikte çalışmalar yürütüyoruz” dedi
Nilüfer’de 410 park olduğunu 4 yeni park için de ihale yaptıklarını söyleyen Şadi Özdemir yakın zamanda hayat geçirilecek kız öğrenci yurdu, yeni kreşler, kent lokantası ve Nilbel kafe hakkında da Özgür Özel’e bilgi verdi. Şadi Özdemir, “Sizin de vurguladığınız gibi rantçı değil halkçı belediye” yapısını burada kurduk ve bu duruşumuzu kararlılıkla sürdürüyoruz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise 31 Mart seçimlerinde Nilüfer’de elde edilen başarıdan dolayı Belediye Başkanı Şadi Özdemir’i ve belediye meclis üyelerini kutladı. Nilüfer’in CHP’nin markalaşmış belediyelerinden biri olduğuna vurgu yapan Özel, “Nilüfer, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne başkan yetiştirdi “ dedi.
NİLÜFER’E KREŞ VURGUSU
CHP Genel Başkan Özel, Nilüfer Belediyesi’nin yeni kreşler ilgili çalışmalarını övdü. Özel “Kreşler, CHP’nin çok önem verdiği bir konudur. Kreş derken sadece çocukların okul öncesi eğitimlerinden değil, kadının iş hayatına ve sosyal yaşama katılımından bahsediyoruz. Bu yüzden kreşler, yurtlar ve gençlere yönelik yapılacak tüm işler bizim için çok önemli” diye konuştu. CHP lideri, belediye başkanlarının sadece ilçelerini değil, aynı zamanda CHP’nin ülke yönetimindeki potansiyelini de temsil ettiğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Sizler sadece ilçelerinizi veya belediyelerinizi yönetmiyorsunuz; aynı zamanda buradaki insanların ‘CHP geldiğinde ülkeyi yönetir mi?’ sorusuna cevap üretiyorsunuz. Seçim zamanı propaganda yapmaktansa, iyi icraatlar yapmak, halkın içinde olmak ve başarılı bir yönetim göstermekle onları kendiliğinden ikna etmek çok önemlidir.”
NİLÜFER CHP’NİN YÜZ AKI
CHP Genel Başkanı, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Nilüfer, CHP’nin yüz akı belediyelerinden biridir. Biz dürüst, temiz, kent suçlarına karşı mücadele eden ve kentin rantını o kentin halkına hizmete dönüştüren bir belediyecilik anlayışına inanıyoruz. Bu konuda Nilüfer’de size ve Bursa’da Mustafa Bozbey’e sonuna kadar güveniyoruz. Önümüzde güzel, yüz güldürecek günler var. 31 Mart’taki zaferi bir kez daha tekrarlayacağınıza ve yereldeki başarıyı önümüzdeki genel seçimlerde de elde edeceğimize inancım tam.”
Konuşmaların ardından Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e Nilüfer Belediyesi’nin, NİLKOOP iş birliği ile kendi tarım alanlarında yetiştirdiği meyvelerden ve tarım ürünlerinden hazırlanan gıda ürünlerinden hediye etti. CHP Genel Başkan Özel, Nilüfer Barış Meclisi’nde de incelemelerde bulundu.
BU Haber İGF HABER AJANSI tarafından servis edilmiştir.
0 notes
Text
Avdan’da kömür ocağına karşı bir eylem daha
Denizli’nin Tavas ilçesi Avdan’da köylüler ve çevreciler Açık Kömür İşletmesine karşı bir eylem daha yaptı. Köylüler mahkeme sürecinin devam etmesine rağmen tarlalarına giren maden şirketine karşı direnişi sürüyor. Avdan’da kömür ocağına karşı büyük bir eylem daha düzenlendi. Büyük Menderes İnisiyatifi’nin öncülüğünde düzenlenen Avdan’daki eyleme CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, Denizli Barosu Kent ve Çevre Komisyonu, Muğla ve Aydın'dan doğa ve çevre platformları, Deştin Çevre Platformu, Akbelen Ormanı için direnen İkizköylüler, TMMOB’a bağlı meslek örgütleri, Birleşik Kamu İş, CHP, Büyük Menderes İnisiyatifi, Avdan Platformu, Denizli Kadın Platformu, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, siyasi parti temsilcileri, çevre köylerin muhtarları ve çok sayıda çevreci katıldı.
Köylüler: Tarladaki ürünlerimizi ziyan ettiler
7’den 70’e tüm Avdanlıların katıldığı eylemde, köylüler aceleyle kamulaştırılan topraklarından vazgeçmeyeceklerini, atalarından kalan toprakları torunlarına bırakacaklarını haykırdı. Köylüler maden şirketi çalışanlarının kepçelerle tarlalarına girdiklerini ve tütün, zeytin ve meyve gibi ürünlerini ziyan ettiklerini anlattı. Köylüler tarlada nöbet tutuyor. İkizköy’den, Aydın ve Muğla’dan gelen çevre örgütü üyeleri Avdanlılara destek vererek, ‘yalnız değilsiniz, yanınızdayız, vazgeçmeyin’ mesajları verdi.
“Araziler bir gecede kamulaştırıldı”
Büyük Menderes İnisiyatifi adına basın açıklamasını yapan Ayşe Hazer, Avdan’daki durumla ilgili, “Tavas-Avdan bölgesinde önce termik santral kurulması için girişimlerde bulunuldu olmadı, sonra açık kömür işletmesi için ÇED raporu almak istendi olmadı, son olarak da bir gece Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkartılarak acele kamulaştırma kararı verildi. Bu kamulaştırma gerçekleşirse zeytinlikler ve tarım alanları tamamen kömüre feda edilecek. Kamulaştırmanın Avdan’da tarımı tamamen bitireceği gerçektir. Tarım ile geçimini sağlayan yöre halkı bölgede barınamaz hale gelecek. Bölge halkının tarımsal faaliyetlerinden dolaylı olarak faydalanan diğer sosyal ve ekonomik ilişkiler zarar görecektir” dedi.
“Sit alanları zarar görecek”
Son yıllarda artan zeytinciliğinde zarar göreceğini belirten Hazer, acele kamulaştırılan alanların etrafınad çok sayıda sit alanı bulunduğunu, kömür madeninin Beyağaç Kartal Göl ve Türkiye’nin en yaşlı karaçam ormanlarına zarar vereceğini söyledi.
Ayşe Hazer, Danıştay’da açılan iptal davalarının sonucu beklenmeden şirket kepçe ve kamyonlarının tarlalara girdiğini belirterek, geleceğimize sahip çıkmak için bu yapılanlara sessiz kalmayacaklarını söyledi. Hazer verimli topraklara sahip olan Avdan’da kömür işletmesinin kurulmasının sadece bölgenin değil tüm Denizli’nin etkileneceğini ifade ederek tüm Denizlilileri mücadeleye destek vermeye davet etti.
Karaca: Tavaslı Başkanlar nerede?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, “İki yıl önce termik santralle başladı her şey. Büyük tepki sonucu Büyükşehir Belediye Başkanı sizin tepkinize duyarsız kalamadı ve ‘Avdan benim için şeref meselesidir’ dedi. Yine Tavas Belediye Başkanı ‘siyasi hayatımı bitiririm, Avdan’a bu ihaneti yaptırmam’ dedi. Peki şimdi nerede bu başkanlar? Başkanlar başlarını kuma gömdüler ancak Avdanlı kadınlar ve yurttaşlarımız, merkezden ve çevre illerden gelen çevrecilerle birlikte mücadele devam ediyor” diye konuştu.
Eylem sırasında ‘Avdan’da kömür ocağı istemiyoruz’, ‘Zeytin için Adalet, ‘kömür mü yaşam mı’, ‘Sömürücü şirket Avdan’ı terket’, ‘toprağın üstü altından zengindir’ yazılı pankartlar taşındı. Read the full article
0 notes
Text
Dolayısıyla, büyük bir devletin merkezi yıkıldığında yahut terk edildiğinde kültürel açıdan neyin yitip gittiği ampirik bir sorudur. Büyük ihtimalle işbölümüne, ticaretin ölçeğine ve anıtsal mimarilere bir etkisi olmuştur. Diğer yanda artık merkezin esaretinden kurtulmuş sayısız küçük merkezde, o kültürün sağ kalma (ve gelişme) ihtimali de yüksektir. Kültürü, devlet merkezleriyle veya geniş kurumsal dayanakları olan saray kültürünün doruk noktasıyla karıştırmamak gerekir. Hepsinden önemlisi, bir nüfusun refahı asla bir sarayın veya devlet merkezinin gücüyle karıştırılmamalıdır. İlk devletlerde tebaanın vergilerden, askere alınmaktan, salgın hastalıklardan ve baskıdan kaçmak için hem tarımı hem de kent merkezlerini terk etmesi nadir hadiseler değildi. Başka bir açıdan bakıldığında, toplayıcılık veya hayvancılık gibi daha ilkel geçim yollarına geriledikleri söylenebilir. Ancak başka ve bana göre daha geniş bir açıdan değerlendirildiğinde, angarya işlerden ve tahıl vergisi vermekten kaçınmış, salgın hastalıktan kaçmış, özgür lüğü ve fiziksel hareketliliği baskıcı bir serfliğe tercih etmiş ve belki savaşta ölme riskinden kurtulmuşlardı. Çoğu kez devleti terk etmek bir özgürleşme deneyimiydi. Tabii bunu söylerken devletin dışındaki yaşamı başka türden yırtıcılıklar ve şiddetle tanımlamanın mümkün olduğunu kesinlikle yadsımıyoruz; ancak ileri sürdüğümüz şey daha çok, bir kent merkezini terk etmenin kendiliğinden şiddete ve vahşiliğe dönüş anlamına gelmeyeceğidir.
0 notes